DİYANET-SEN SEYDİKEMER ŞUBESİ CAMİLER HAFTASI MÜNASEBETİYLE MESAJ YAYINLADI

DİYANET-SEN SEYDİKEMER ŞUBESİ CAMİLER HAFTASI MÜNASEBETİYLE MESAJ YAYINLADI1a34e26f-a32c-4163-9aa9-07de2ad647fa

Yüce dinimiz islam, oku emriyle başlamıştır. Yüce Kitabımız, Kaleme ve yazdıklarına yemin etmiştir. Yüce kitabımız Kur’an önce Camilerde okunmuş, öğretilmiş ve buradan bütün müminlerin gönüllerine yerleştirilmiştir. Kubbesiyle, mihrabıyla, minberiyle her cami kitabın merkezi olmuştur. İslam tarihinde ilk defa okul, caminin içinde açılmıştır. Okul ve cami hep birlikte ve bir arada olagelmiştir. Üniversitelerin kaynağını camiler, camilerdeki kürsüler oluşturmuştur.

Peygamberimiz efendimiz, Medine-i Münevvere’ye geldiğinde yaptığı ilk iş, cami inşa etmek olmuştur. Önce cami inşa edilmiş sonra şehir imar edilmiştir. Okul caminin içindedir, devlet başkanının evi, caminin bitişiğindedir. Mahkeme caminin içindedir. İçişleri, dışişleri caminin içindedir. O zamanki bütün devlet birimleri caminin içindedir.

Medreselerin inşasından önce bizim medeniyetimizde talim ve tedris merkezi cami olmuştur. Camilerde kurulan ders halkaları, her yaştan ve her düzeyden insana hitap eden cami okumaları ilim geleneğimizin temelini oluşturur. İslam medeniyeti, cami ile kitabı birbirinden ayrı düşünmenin imkânsız olduğu bir medeniyettir.

Başkanlığımız, çeyrek asırdır Ekim ayının ilk haftasını “Camiler Haftası” olarak kutlamaktadır. Bu hafta vesilesiyle Camilerimizi hayatın merkezine, şehrin kalbine taşımayı amaçlamaktadır. Camiler Haftası, son yıllarda belirli bir tema etrafında kutlanmakta engelli, çocuk, genç, kadın gibi farklı toplum kesimlerinin camiyle daha fazla buluşabilmesi amaçlanmaktadır. Bu yıl toplumumuzun dikkatini okumaya çekmek, caminin huzurlu atmosferiyle kitabın güvenli limanı arasında bir ilişki kurarak medeniyetimize atıfta bulunmak adına “Cami ve Kitap” teması belirlenmiştir.

Bizim için kitap iman meselesidir. İnanç esaslarımızdan biri de kitaplara imandır. Cami ise, birliğimiz ve dirliğimizin güvencesidir. Bugün sözün değeri düşerken, görselliğin egemenliği ve imajın yükselişi sürerken maalesef insanımız ile kitap arasına mesafe girmiştir. İnanca, ibadete ve ilme olan ihtiyacımız her zamankinden ziyadedir. İnsanı günübirlik yaşamaya, geçici heveslere ve yüzeyselliğe mahkûm eden teknoloji çağı, ona kitap sayesinde yetilerini, aklını ve duygularını keşfedebileceğini unutturmuştur. Hâlbuki tarih boyunca insanoğlu, bizatihi kendisini ve bütün olarak evreni kitap üzerinden anlamış ve anlamlandırmıştır. Kitap, insanın aklını, ruhunu, kalbini, benliğini ve kimliğini inşa etmiştir. Anlam, düşünce ve duygu dünyaları arasındaki geçişler, kitap aracılığıyla gerçekleşmiştir. Kitabın davetiyle insanoğlu inanmış, ibadetin sırrına varmıştır.

Bu gün, yeniden camiyle kitabı buluşturmamız lazım. Genci camiyle ve kitapla; secde etmenin tadı ve hakikati öğrenmenin lezzeti ile aynı zamanda tanıştırmamız lazım. Gençlerimizi hain tuzaklara düşmekten ve eline silah almaktan korumamız lazım.

Bugün hepimiz ısrarla, Kitabı ve sözü yüceltmeye çalışalım. Hepimiz kitabın cami ile bağını yeniden kurmak için adım atalım. İslam medeniyetinin bir kitap medeniyeti olduğunu ve bu medeniyetin camilerimizle canlanacağını söylemekten çekinmeyelim. Önce kitabı, sonra kendisini ve kâinatı okuyan; hak ve hakikatin peşinde koşan insanlar yetiştirmek adına camilerimizi ilim irfan merkezlerine çevirelim.

Seydikemer Müftülüğü olarak başlattığımızı cami ve kitap teması etrafında 100’ün üzerinde camimizde yeni baştan Cami Kitaplığı oluşturduk. Camilerimizi kitabın ve okumanın merkezi haline getirmeye çalışıyoruz. Camilerimiz gençlerle ve gençlerimizi kitapla buluşturuyoruz.

Camilerimiz dinimizin sembollerindendir. Cami denince dinimiz aklımıza gelir. Camiye saygı dinimize saygıdır. Müftü, vaiz, imam, müezzin… bu kavramların hepsi bize cami medeniyetini, yani dinimizi hatırlatır. Bu vazifeler ve bu vazifenin saygın temsilcileri olan Müftü, vaiz, imam, müezzinlerin herbiri aziz milletimizin gönlünde saygın bir yer tutmuştur. 15 Temmuz kanlı darbe girişiminde vatanımızı ve milletimizi birlik ve beraberliğe çağıran, milletimize direniş bilincini aşılayan ve darbeyi susturan salalar camilerimizde gür sesle okunmuştur. Bazı kendini bilmezlerin camiyi ve onun görevlilerini ve müftülüğümüzü itibarsızlaştırmaya heveslenmeleri hiçbir zaman toplumumuzda karşılık bulamayacaktır.

Bu vesileyle, ilçemizin en ücra köşesindeki mihrap görevlisinden en uzak noktasında görev yapan din gönüllüsü kardeşlerime kadar mescit ve camilerde din hizmetlerinin en güzel şekilde yerine getirilmesi için gayret gösteren, topluma rehberlik ve önderlik eden, ilmi, irfanı ve yaşantısıyla örnek olan, mihrabın, minberin ve kürsünün hakkını veren bütün kardeşlerimin Camiler Haftasını tebrik ediyor, ebediyete irtihal edenlere Cenab-ı Hak’tan rahmet niyaz ediyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Paylaş
Bağlantıyı kopyala